‘İnsanlar, kıyafetiyle karşılanır; ilmiyle ağırlanır, ahlakıyla uğurlanır.’ demiş Mevlana. Elbet, insanın dışını güzelleştirmeye çalışması kendine ve çevresine saygısından kaynaklanır. Kendiyle barışık ruh ve beden bütünlüğünü yansıtan esvap, bireyde tamamlayıcı unsurdur.
Ancak esvabı da güzelleştiren ruhtur. Arınmış bir ruhun ışığını yansıtan beden, ne giyse güzeldir. Boşuna demezler: Sen çuval bile giysen yakışır. Bu sebeple âlimler, içe dıştan daha çok önem vermişler, bir hırkayla zenginleşebilmişler.
Maneviyatı çökmüş bedenin giydiği en şık giysi bile eğreti durur. Güzel ahlak, bir insanın giyebileceği en güzel esvaptır.
Bütün mesele; iyilik, güzellik, doğruluğa akan ilimle yücelmektir. İç yolculukta bütün fazlalıklarınızı atıp kendinizi yeniden doğurabilmektir.
Güzelleşmek, kalpten başlamalıdır. Gözü güzel kılan ne rengidir ne şekli… Gözü güzel kılan bakıştır.
Bakışa dil eşlik eder. Dil, ruhun yankısı olur adeta. Yüce bir ruhun en güzel esvaplarından biridir dil.
Yüreğin derinliklerinden çağlayarak gönüllere akan her nakışlı söz, mucizevi güzelliktedir. Onun damakta bıraktığı lezzet, sureti görünmez kılar.
Gönülden gönüle uzanan bu coşkulu akışta yaşamın tüm renkleri saçılır evrene. Yaşam huzur yatağına dönüşür.
Ruh olgunluğuna erişmiş insanların ağzında çirkinliğin en ufak emaresini göremezsiniz.
Çünkü onlar, bakışlarını kendi üzerlerinden bir an bile kaçırmazlar.
Kusur aramazlar, yargılamazlar. Önyargılar elini ayağını çekmiştir. Hoşgörü ve anlayış ön sıradadır.
Sevginin damıtılmış özsuyudur dil. Sonra aklın süzgecinden geçerek en olgun, en öz hâliyle boy gösterirler. Boş konuşmaktansa susmanın erdem olduğunu bilirler.
Kof sözler, bedenin kirli çamaşırlarıdır. Kirli çamaşırları ortaya dökmek akıllı bir başın yapacağı iş değildir.
Sadece dışını parlatmaya çalışarak insanların güzelleşme çabası, evin bütün pisliğini halının altına süpürmek gibidir. Asla gerçek temizlik olamaz.
Yüreğin derinliklerinde temizlik yapılmadıkça ‘ güzel insan’ olmak imkânsızdır.
Toprak yürekli insanların çoğaldığı bir dünya için gelin kendi halımızın altını parlatalım. Dilimizin kelepçesini güzelliklere açalım.
Sibel ÇAĞLAYAN/Eğitimci Yazar

Yorum Yazın