Teknolojinin gelişimi ile iletişim çok hızlandı. Saniyeler içinde dünyada olup biten her şeyden haberdar olabiliyoruz. Artık dünya çok küçüldü haberimiz olmadan kuş dahi uçmuyor.
Hal böyle iken dünya üzerinde bize en yakın olan bir yer var, sadece oradan olup bitenlerden sağlıklı ve doğru haber alamıyoruz. Oysa dünyanın en akıl almaz olayları da burada göz önünde yaşanıyor. Göz göre göre neler yaşandığına akıl sır erdirebilene aşkolsun. Bazı uç akıllar yaşanan olaylara siyasi saikleriyle teviller yaparak her şeyin gayet net olduğunu ve bu günkü devlet aklıyla geleceği bizim şekillendireceğimizi savunabiliyorlar. Aklı selim düşünce henüz bu uç akıl insanlarımızın ulaştığı seviyeyi yakalayabilmiş değil. Aklın yolu birdir düsturuyla baktığımızda aklımızı yitirecek gibi oluyoruz. Bu günkü devlet aklını konumlandıracak bir mahal de bulamıyoruz.
Bilim gelişiyor, teknoloji ilerliyor biz ortadoğulu kafa yapımızı zihinlerimizde geliştirerek lider odaklı düşünmekten bir adım öteye geçiremiyoruz. "Din elden gidiyor" sloganlı senaryolarla hala yutturulmaya devam ediyoruz.
1920 yılı Emrullah Han Afganistan Emiri. Ülkede Topal Molla adında sarıklı, sakallı, cübbeli bir zat ortaya çıkıyor. Çok kısa sürede binlerce mürit topluyor. Beş yıl içinde Topal Molla'nın müritleri din elden gidiyor diyerek ülkede isyan başlatıyorlar. İç savaş çıkmak üzere Emrullah Han ülkeyi terk etmek zorunda kalıyor. Sınırda ülkesini terkederken yanına o günün şartlarında gayet modern giyimli biri yaklaşıyor ve " Emir Hazretleri beni tanıdınız mı? Diyor. Emrullah Han sesi tanımıştır lakin kılık kıyafet o sese ait değildir.
- Ben Topal Molla, Afganistan'daki görevim bitti şimdi İngiltere ye geri dönüyorum der.
Afganistan Emiri Emrullah Han: Ben sizin İngiliz ajanı olduğunuzu ilk günden beri biliyordum lakin cahil halkıma bunu anlatamazdım.
Ülkem adına çok endişeliyim.
BİNDİK BİR ALAMETE GİDERİZ KIYAMETE
Son tahlilde ahvali gelin vereyim salık
İpin ucu bir kaçtı Allaha ısmarladık
Bir kesim çok uyanık bir kesim sazan balık
Dalarız düşünmeden çirkefe melanete
Bindik bir alamete gideriz kıyamete
Ne yol belli ne menzil bir benlik yarışı bu
Yol bilmez yordam bilmez ahmaklar dövüşü bu
Körlerin sağırların kendini övüşü bu
Umuyoruz çıkmayı böylece selamete
Bindik bir alamete gideriz kıyamete.
Kimi şeyhe bağlandı kimisi liderine
Günü gün yaşıyorlar bakan yok giderine
Bazı göğe çıkarız bazı iner derine
İman eder saparız her türden garabete
Bindik bir alamete gideriz kıyamete
Nuh'un gemisi sandık necat diye yapıştık
Verdiği kırıntıyı bedavadan kapıştık
Dinden imandan girdi orda kaldık apıştık
Bırakmayıp peşini erdik mi hidayete
Bindik bir alamete gideriz kıyamete.
Zina suç sayılmıyor banka faizi caiz
En mukaddes değere başladı mı tecavüz
Burnumuz malum yerde çünkü karga kılavuz
Ayasofya da kılar doyarız ibadete
Bindik bir alamete gideriz kıyamete.
Bu vatanın hamisi bildiğimiz o kesim
Yalakalık yapmaya başladı kısım kısım
Ferasete ne hacet işte ortada resim
Milliyetçi dediğin DEM tutar mı millete
Bindik bir alamete gideriz kıyamete.
İşte böyle yitirdik biz edebi hayayı
Ahireti unuttuk kazandıkça dünyayı
Nasıl hayıra yorsun Baycan böyle rüyayı
Bizde güven kalmadı insana adalete
Bindik bir alamete gideriz kıyamete.

Yüreğine kalemine sağlık